26 Şubat 2008

DİKKATİMİ ÇEKENLER

AKP_ne_Yapıyor?

Tek cümle ile özetleyebilirim; dünya büyük bir ekonomik krizin eşiğindeyken ve en önemlisi dünya son 150 yılın en büyük ekonomik genleşmesini 2003-2007 arasında yaşadığı dönemde Türkiye sadece Cumhuriyet’in birikimlerini satıp “zaman öldürürken”; AKP’nin yaptığı tek bir şey var: Dünyadaki gelişmelerin sağladığı avansı ülke yararına kullanmak yerine kendi ideolojisi uğruna sadece “sistemle” dalaşmak...

----------------------------------------

Dünyamız, bir şey yapmadan çok şey olmaya kalkan insanlarla dolu. Oysa, “yaşamdaki her şeye, büyük bir şey yaparak başlayınız. Ardından yapacağınız tüm küçük şeyler büyük olacaktır” demiş bir düşünür.

--------------------------------------

Kıyakçı”lık nedir bilir misiniz?Anadolu’da kavruk kalan inekleri döllemek için boğa getirirler ama boğa bir türlü o devasa cinsel organını hayvanın içine sokamaz.“Kıyakçı”lar çağırılır hemen.Bu adamlar elleriyle o devasa organı kavruk ineğe sokuverirler.

Fethullah Gülen medyası ve AKP medyasında yazan çizen bazı “aydın” kalemlere bakıyorum da siz işte tam da busunuz.

Sizler “kıyakçı”sınız.Benim güzel ve yalnız ülkemi hem içeriden hem dışarıdan iğfal etmek isteyenlerin kıyakçıları.

--------------------------------------------

Bilim adamları kadınlardan alınan doku örnekleriyle hem sperm hücresini hem de yumurta hücresini laboratuvar ortamında üretmenin mümkün olacağını belirtiyor.

* 2108’de kadınların erkeğe ihtiyacı olmadan hamile kalabileceği klinikler tüm dünyaya yayılacak.
* 2128’de dünya nüfusunun yüzde 70’ini kadınlar oluşturacak.
* 2158’de sperm bankaları tamamen boşalmış olacak ve son tüp ve son erkek bebek dünyaya gelecek.
* 2238’da dünyadaki son erkek ölecek ve tüm dünya kadın olacak.

--------------------------------------------------

-İlhan_ESEN_Şiirleri

İrecep bey sen bize ,meydanlarda söz verdin ,
Memleketi düzlüğe ,götcem dedin götmedin .
Garşımızda sefilce ,boynunu büküp durdun ,
Haydut ,hırsız ,haksıza ,çatcem dedin çatmedın.


Müslümanız çok şükür ,Batıyınan işimiz ,
Olmaz bizim ,bizlere ,yeter gendi aşımız ,
Dedin emmee ,sayende ,tasmalandı başımız ,
IMF cavırını ,atcem dedin ,

------------------------------------------------

Ulema , âlimin çoğulu. “Sufi Gözüyle Kadın” kitabının yazarı, İlahiyat Profesörü Süleyman Uludağ, bir İslam âlimi. Vakit Gazetesi’nde İslami ahlak uzmanı Hüseyin Üzmez de bir İslam âlimi.
İkisi yan yana, olur size ulema. Üstelik cevazı oybirliğiyle verirler, çünkü çok anlaşırlar: Biri teoride, öteki pratikte seri cima allamesi.
Kadın, bunların önünde tutup kafasını açmaya kalksa, “Tövbe tövbe!” diye gözlerini yumar, “Örtün ey gafile!” diye celallenirler.
Kafaya kelleye gözleri kayarsa, konsantrasyonları bozulur çünkü. İlgi alanları değil.
Biri atıyor, öteki tutuyor.
İlahiyat profesörü, ilahi eserinde “bir gecede bin kadın dölleyen” bir batarya tarif ediyor, ancak hiç havuz problemi çözmediği belli. Musluğun debisi kaç, dakikada kaç milimetreküp akıtıyor, ilk havuz 1 dakikada dolarsa, ikinci, üçüncü, bininci havuz kaçıncı saatten sonra dolar, musluğun içinden geçtiği batarya ettense aşınma payı ve kokmuş kıyma kıvamı, çeliktense ısınma payı, soğutma tesisatı falan gibi hesaplar hak getire.

-------------------------------------

Normal insan evladı gibi flört edersen, bu ülkenin Diyanet’i seni "zina" yapmakla suçluyor... Ama, "dindarım" ayaklarıyla, 9 yaşındaki kızı koynuna alırsan, çıt çıkarmıyor! Üç eşin, dört eşin varsa, normal... Tek eşin varsa, "kerhaneci" diyorlar... "Dini nikáh"ımızı "prezervatif" haline getirdiler... Takıyorsun, her türlü rezilliği yapabilme özgürlüğüne kavuşuyorsun!

Takkeli, takunyalı cahil cühelanın "kanaat önderi" diye, eli ayağı öpülüyor. Camilere tezgáh açıp, "zihin makinesi icat ettik" diye para tokatlıyorlar. Devleti yönetenler, "Davul Tozu Minare Gölgesi Holding"lerin açılışlarını yapıyor. "Faiz haram"sa... Dünyanın en yüksek faizi nerede?

----------------------------------------------------------------------

Uzunca bir zamandır içinde yaşadığı coğrafyaya tahammül edemeden var olmaya çalışıyorum. İşlerin bir gün düzeleceği ve içinde mutlu olacağım bir topluma ulaşacağımız umudunu da çoktan yitirmiş durumdayım.Umudunu kaybeden insan artık hayal de kuramıyor doğal olarak. Ben de çareyi, beni hayal kırıklığına uğratan kurum ve kişilere küsüp çekilmekte buldum.

Küstüğüm ve uzaklaştığım kurum ve kişilerin değişmesini filan beklemiyorum. Sadece beni de kendilerine benzetmesinler diye uzaklaşıyorum onlardan

Artık toplumun bana uymayan kişi ve kurumlarına karşı pasif direnişe geçiyorum. Kolektifist fikirlerin tümüne karşıyım. Çünkü bunların hepsi içine toparladıkları insanlardan tek bir davranış biçimi sergilemesini bekliyorlar. ‘Bireyci anarşist’in doğasına aykırıdır bu beklenti. Belki ‘bireysel anarşist’ eyleme geçebilir ama ‘bireyci anarşist’in hedefi eylemsizliktir.

Hayatlarını ‘yılma, mücadele et’ türünden anlamsızlıklarla geçirenler, mücadelelerinden bir sonuç alamadıklarını ve alamayacaklarını göremiyorlar belki ama ben çoktan yıldım ve yıldığım için mutluyum.

------------------------------------------------------------

Ancak hangi sistemi uygularsanız uygulayın temelde üç önemli parametre vardır. Çalışılan süre (ortalama hayat beklentisi eksi çalışılan süre eşit emeklilik), ödenen prim ve emeklilikte alınan maaş. Bugün, bebek ölümlerini çıkarttığınız zaman 15 yaşında bir Türk vatandaşının hayat beklentisi 77 yıldır (67 saçması total yalandır, ölen bebekler çalışmaz). Ortalama emekli ise 46 yaşındadır. 30 yıl emekliliği hiçbir sosyal güvenlik ve sigorta sistemi kaldıramaz. Bu nedenle de düşük olmayan prime rağmen, hiçbir emekli Türk, emeklilik maaşı ile yaşayamaz, sefil olur! Sorun sistem sorunudur!

http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=112199,10,12

--------------------------------------------------------

Hazmettire_hazmettire

“Ben İstanbul’un imamıyım . Elhamdülillah şeriatçıyım. Yılbaşına karşıyım. Ata’ya saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok..”

Sayın Başbakan, “İstanbul’un imamı siz değilsiniz. 4 nesildir bu kentli olan benim. Yılbaşını da kutluyorum, Atatürk’ü de ayakta anıyorum. Çok sevdiğiniz Tevfik Fikret ile Mehmet Rauf’u incelerseniz benim kim olduğumu da öğrenirsiniz. Hatta Necip Fazıl Kısakürek’e de bakın biraz. Kabataş vapur iskelesinden kalkan 03.00 arabalısından bakın sevgili üstadınıza. Öğrenmemek ayıp değildir.”



-------------------------------------------------------------------

AKP iktidarıyla gelinen talihsizlik.
------------------------------------------------------------------------
'En az üç çocuk' ikiyüz yıl önce çürüdü

Malthus teorisinin tarihi 1803. Buna göre:
Kaynaklar kıt, ihtiyaçlar sınırsız. Artan nüfus, kıt kaynakları hızla tüketeceği için, nüfus artış hızını önlemek gerek. Çünkü, yüksek nüfus artışı işsizlik, düşük ücret ve yoksulluk demek. Yoksulluğu önlemek için, nüfus artış hızını düşürmek gerek.
------------------------------------------------------------------------
insanlar Kürtçe dışında başka dil bil-mi-yoooor.

-----------------------------------------------------------------------
AKP’nin yeni Türkiye’si
-----------------------------------------------------------------------

“Türbanını çıkar demek, donunu çıkar demektir”.

Türkiye 1994, 1999 ve 2001 yıllarında üç kriz yaşadı.


--------------------------------------------------------------------

"Semercinin ölmesi için değil, bizi eşeklikten kurtarması için Tanrı’ya dua edelim!"

----------------------------------------------------------------------


Kimdi o ABD’ye ’rest’ çeken?..
----------------------------------------------------------------------


Böyle bu işler...

Al parayı.

Sen de kömürü al.

Kes sesini!

Ne onuru?

-------------------------------------------------------------------


Üçüncü Dünya Savaşı Türkiye’den mi çıkar?
------------------------------------------------------------------

Elleri kınalı ana kuzuları , sırtlarında 40 kilo çanta, eksi 26 derecede , karda-dağda yatıp, kahpe pusulara düşerken... Ceylan derisi koltuklarda oturan milletvekillerimiz,
gece yarısı sızma harekátıyla , kendi emekli maaşlarına yüzde 70 zamcık yapmaya kalkışıyorsa...

Hiç yorum yok: